Çocukluğumda annemden dinlediğim ve beni çok etkileyen bir anısı vardır. 1961 yılı baharında aylarında bir grup Uygur, Doğu Türkistan’dan Afganistan’a geçmek için yola çıkarlar. Nisan ayındadırlar ancak dünyanın en yüksek platosu olan Pamir Yaylası ve yüksek dağların eteklerinden geçmek zorunda olduklarından her yer karlarla kaplıdır. Haftalarca yürüyerek yol almak zorunda kalırlar. Geceleri, ıssız ve karlı dağ sırtlarında açık arazide konaklamak zorunda kalırlar. Çoğu gün üzerleri karla örtülmüş olarak uyanırlar. Ellerinde güvenliklerini sağlayacak doğru dürüst bir bıçak bile yoktur. Yine bir gece, ıssızlığın ortasından bir grup aç kurt belirir. Kafilede büyük bir panik baş gösterir. Herkes, özellikle kadınlar ve çocuklar korkuyla titreşmeye başlarlar. Hakim olan düşünce, artık hayat yolculuklarının burada sonlanacağıdır. Bu sırada kafile başkanı olan Mehmetcan Karim birkaç adım öne çıkarak kurtlarla konuşmaya başlar. Ve onlara şöyle seslenir: Ey kurtlar! Biz, vatan için vatan
Uluslararası İlişkiler, İletişim