Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ekim, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Türkiye’de Cumhuriyet İlanının Doğu Türkistan’a Etkisi

Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanı, genel Türk tarihi bakımından da önemli gelişmelerden biridir. Ülkenin iç siyasal hayatının yanında ülke dışında da önemli etkiler doğurmuştur. Ancak, bu yeni rejime geçişin Dış Türkler, özellikle Türkistan Türkleri arasında nasıl karşılandığı konusunda maalesef yeteri bilgilere sahip değiliz. Bunun çeşitli nedenleri var kuşkusuz. Öncelikle, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilan edildiği tarihte, Türkistan coğrafyasının batısı Sovyetler Birliği’nin etkisine girmiş, dolayısıyla gelişme Bolşevizm bakış noktasından değerlendirilen bir olgu haline gelmiştir. Söylemlerde halkın düşüncesinden çok resmi söylem ön plana çıkmıştır. Buna rağmen dönemin Orta Asya basınında ve arşivlerinde bu konuya ışık tutabilecek önemli ipuçları da olmalıdır. Ne var ki, bugün beş ayrı cumhuriyete ayrılmış bu coğrafyada Cumhuriyetin ilanının nasıl karşılandığına dair dönem basını merkezli bir araştırma da yapılmamıştır ya da yapılmış olsa bile Türkiye’de bilinmemektedir. Diğer tara

Pamir Kırgızları, Rahmankul Han ve Uygurlar

Türk Dünyası Belediyeler Birliği (TDBB), etkinliklerini son dönemlerde daha da yoğunlaştırmış durumda. Bunda Dr. Fahri Solak’ın birliğin genel sekreterliğini üstlenmesinin de büyük rolü var. Solak, uzun yıllar Siyasal Vakfı başkanlığını da başarıyla yürütmüş ve vakfın etkin bir hale gelmesinde büyük emekleri olmuştu. Demek ki şimdi de TDBB’ni etkin kılmak için harekete geçmiş. TDBB’nin son etkinliklerinden biri de Kırgız Türklerinin efsanevi lideri Rahmankul Han için düzenledikleri sempozyum.  “Doğumunun 100. Yılında Rahmankul Han” isimli uluslararası sempozyumda Rahmankul Han çeşitli yönleri ile tartışılıyor ve Türkiye kamuoyuna tanıtılıyor. Belki çoğumuz için bu isim bir anlam ifade etmeyebilir. Maalesef tarih öğretimimizde Türk dünyası yok ya da mazide kalmış bir olgu olarak ele alınıyor. Bu nedenle, özellikle son birkaç yüz yıldır Türk dünyasında iz bırakmış insanlar bize oldukça uzak, yabancı… Rahmankul Han, Kırgız Türklerinin son yüzyılda yetiştirdiği en önemli lider

Türkiye, Azerbaycan’ın Bağımsızlığını Nasıl Tanıdı?

Haydar Aliyev, cumhurbaşkanlığı döneminde yaptığı bir konuşmada Türkiye’nin Azerbaycan’ı ilk tanıyan devlet olmasının önemini, “Bu, Türkiye’nin cesaretli adımı ve Azerbaycan’a kardeşlik münasebetinin neticesi idi. Azerbaycan’ın kendi bağımsızlığına nail olması ve bütün dünya devletlerinin Azerbaycan’ı tanıması için Türkiye’nin çok büyük yardımı olmuştur” sözleriyle dile getiriyordu. Gerçekten de Türkiye’nin Azerbaycan’ın bağımsızlığını tanıma kararı, iki ülke arasındaki siyasal ilişkiler açısından büyük önem taşımaktadır. Ancak, bu tanıma kararından önce birçok iç ve dış baskılar da ortaya çıkacaktır. Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, Türkiye yeni Türk cumhuriyetlerini tanıma sürecinde ilk önemli adım olarak, Azerbaycan başta olmak üzere, Türk cumhuriyetlerine bir “Nabız Yoklama Heyeti” gönderdi. Büyükelçi Bilal. N. Şimşir başkanlığındaki üç kişilik bu heyetin amacı, “kardeş Sovyet cumhuriyetlerine Türkiye’nin yakın ilgisini teyit edip, beklentilerini belirlemek” ve bağımsı

Doğu Türkistan'ın Kara Günü: 1 Ekim

Bu yıl Çin Halk Cumhuriyeti,  Xi Jinping liderliğindeki ilk 1 Ekim gününü büyük törenlerle kutluyor. Çin’de komünist yönetimin iş başına geçişinin yıl dönümü olan bu tarih Doğu Türkistan için ise en koyu karanlıkların başlangıcı olacaktır. 1949 yılında, uzun mücadeleler sonrası Çan Kayşek ( Chiang Kai-shek) yönetimini deviren Mao kuvvetleri, 1 Ekim’de Çin’de yönetimi ele geçirirken, aynı zamanda Doğu Türkistan’a da uzanacak ve ülkeyi işgal edecektir. Ve bu tarih, Doğu Türkistan’ın son işgal tarihi ve kanlı bir asimilasyon döneminin başlangıcı olacaktır. Daha önceki dönemlerde şiddet ve baskı yoluyla gerçekleştirilmeye başlanan Doğu Türkistan’ı Çinlileştirme politikası bu tarihten itibaren sistemli ve aşamalı bir plana dönüştürülecektir. Çin Halk Cumhuriyeti, Doğu Türkistan’ı işgal ettikten sonra, ilk olarak toplumun aydın kesimlerini ve halka önderlik edebilecek kişileri çeşitli bahanelerle ortadan kaldırmakla işe başladı.  Ardından en küçük yerel birimden başlayarak kendisine it