Türk
Dünyası Belediyeler Birliği (TDBB), etkinliklerini son dönemlerde daha da
yoğunlaştırmış durumda. Bunda Dr. Fahri Solak’ın birliğin genel sekreterliğini
üstlenmesinin de büyük rolü var. Solak, uzun yıllar Siyasal Vakfı başkanlığını
da başarıyla yürütmüş ve vakfın etkin bir hale gelmesinde büyük emekleri
olmuştu. Demek ki şimdi de TDBB’ni etkin kılmak için harekete geçmiş.
TDBB’nin
son etkinliklerinden biri de Kırgız Türklerinin efsanevi lideri Rahmankul Han
için düzenledikleri sempozyum. “Doğumunun
100. Yılında Rahmankul Han” isimli uluslararası sempozyumda Rahmankul Han çeşitli
yönleri ile tartışılıyor ve Türkiye kamuoyuna tanıtılıyor.
Belki
çoğumuz için bu isim bir anlam ifade etmeyebilir. Maalesef tarih öğretimimizde Türk
dünyası yok ya da mazide kalmış bir olgu olarak ele alınıyor. Bu nedenle,
özellikle son birkaç yüz yıldır Türk dünyasında iz bırakmış insanlar bize
oldukça uzak, yabancı…
Rahmankul
Han, Kırgız Türklerinin son yüzyılda yetiştirdiği en önemli liderlerden
biridir. 1913 yılında Pamir bölgesinde dünyaya geldi. Ataları daha 19. yüzyılda
bu bölgeye yerleşmişti. Bunun için “Pamir Kırgızları” olarak adlandırıldılar. Büyük
Pamir olarak bölge ise bugünkü Tacikistan’la Afganistan arasında uzanıyordu.
19. Yüzyılda
İngiltere ile Rusya arasında vuku bulan “Büyük Oyun”un önemli mağdurlarında
biri de Pamir’de yaşayan Kırgız Türkleri oldu. Pamir’in Tacikistan tarafı
Sovyetler tarafından işgal edilince Afganistan tarafına göç ettiler ve buradaki
yüksek dağların eteklerinde yaşamaya başladılar. 1943 yılında, babasının ölümü
üzerine de Rahmankul, Pamir Kırgızlarının liderliğini üstlendi.
İkinci
Dünya Savaşından galip olarak çıkan Sovyetler Birliği, stratejik bir konuma
sahip olan Pamir’in Kırgızların elinde olmasınI hem sıcak denizlere inebilme
hülyası önünde bir engel görüyor hem de bölgenin Batı Türkistan’daki özgürlük
hareketleri için önemli bir sığına olmasından çekiniyordu. Bu nedenle, Pamir
Kırgızları üzerindeki baskısını arttırdı. Saldırılar dayanılmayacak bir noktaya
gelince, Pamir Kırgızları 1947’de Doğu Türkistan’a gitmeye karar verdiler. Ne
var ki, 2 yıl sonra Doğu Türkistan Çin Halk Cumhuriyeti tarafından işgal
edildi. Bunun üzerine Pamir Kırgızları yeniden Afganistan’a döndüler ve Pamir’in
Vahan Vadisi olarak adlandırılan bölgesinde yaşamaya başladılar.
Bu
dönem de fazla uzun sürmedi. 1978’de Sovyetler Birliği’nin Afganistan’ı işgal
etmesi üzerine Pakistan’a göç etmek s-zorunda kaldılar. Ancak, buradaki sıcak
iklim şartlarına uyum sağlayamadılar. Bunun üzerine 1982 yılında Türkiye’ye
iskanlı göçmen olarak kabul edildiler ve Van’ın Erciş ilçesinin dağlık bir
bölgesinde kurulan Ulupamir köyüne yerleştirildiler.
Rahmankul
Han, 6 Ağustos 1990’da burada vefat etti. Mezarı halen Ulupamir köyündedir. Ben
de birkaç kez bu köye gitme imkânı elde ettim. Ancak, bu ziyaretler sırasında
gördüğüm manzara yüreğimi burkmuştu. Çünkü, mezar otlar arasında kalmış, harabe
bir durumdaydı. Umarım TDBB, halen yapılmamışsa, bu
konuya da el atar ve Rahmankul’un şanına yakışır bir anıt mezar yaptırır.
Rahmankul
Han, Çin zulmünden Afganistan’a kaçan Uygurlar için de özel bir yer sahiptir.
1961 yılında üç büyük kafile halinde Pamir yoluyla Afganistan’a geçen Uygurlar,
zorlu yolculukları sırasında Pamir Kırgızlarından büyük yakınlık görmüşler,
onlar tarafından misafir edilmişlerdir. Bir kısmı, 1965 yılında Türkiye’ye göç
eden ve Kayseri’ye yerleşen Uygurlar, nesilden nesile Rahmankul liderliğindeki
Kırgızların gösterdikleri misafirperverliği hayırla anarlar. Onlar için,
Rahmankul, zor zamanda dostluk elini uzatan bir kardeştir, akrabadır,
soydaştır. Bu nedenle, vefat haberi Kayseri’deki Uygurlar arasında büyük bir
üzüntüyle karşılanmış ve onu tanıyanlar gözyaşı akıtmışlardır.
Doğumunun
100. yılında Türk dünyasının unutulmuş bu büyük evladını rahmetle anıyorum.