Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Şubat, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

“TOFİQ ABİ”

   “TEVFİK ABDİN’İN AZİZ HATIRASINA” TRT’nin Azerbaycan Temsilciliğine atandığım ilk günlerdi. Kültür Müşaviri Fethi Gedikli Bey ile bir Azerbaycan aydınını ziyaret etmeye karar verdik. Teklif Fethi Beyden gelmişti. Ben de memnuniyetle kabul ettim. Doğrusu ziyaret edeceğimiz insanla hiç yüz yüze gelmemiştim o zamana kadar. Yalnız Bakü’ye indiğim günden beri yakından takip etmeye başladığım Azerbaycan basınındaki yazılarından aşinaydım ismine. Yazılarında, yer yer sitemle de karışık olsa, derin bir Türkiye sevgisi seziliyordu. Daha doğrusu sezilmiyor, kendini gösteriyordu aşikârca. Randevuyu Fethi Hocam ayarladı. Tam saatinde Azerbaycan Yazarlar Birliği’nde kendisiyle buluştuk. Bir tanışmaydı bu sadece. Bu insan kimdir diye merak etmiştik ve tanımak istemiştik yalnızca. Ancak tanıştıktan sonra bir aydın yazar, şair ve gazeteci portresinin yanında gönülden konuşan ve içi dışı aynı, samimi bir insan görmüştüm karşımda.   Ve o günden sonra, kendisine hep derin bir sevgi ve

Doğu Türkistan, ABD-Çin İlişkilerinin Neresinde?

Küçük Bir Mülahaza Doğu Türkistan önce deprem, ardından Çinlilerin Aksu'da 11 Uygur Türkünü katletmeleri ile sarsılırken ABD Dışişleri Bakanı John Kerry resmi bir ziyaret için Pekin'deydi. Çin medyasının büyük önem verdiği görülen bu ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi için anlaşmalar imzalandı. Çin, Pasifik'te ABD öncülüğündeki askeri tatbikatlara katılma kararı alarak bir anlamda ABD'nin buradaki nüfuzunu kabul etmiş oldu. Kerry de, "dünyanın en büyük iki ülkesi" ve "en büyük iki ekonomisine" vurgu yaptı, yakın ilişkilerin öneminden söz etti. Ama ne depremden duyulan üzüntü vardı ne de katliamlara ve insan hakları ihlallerine vurgu, bu seyahat esnasında...

Mehmet Rıza BEKİN: Bir Büyük Dava Adamı

Mehmet Rıza Bekin (1925 –Hoten / 16 Şubat 2010 - Ankara) Doğu Türkistan davasının muhaceretteki en önemli liderlerinden biriydi Mehmet Rıza Bekin. 1925 yılında Hoten şehrinde dünyaya gelmiş, 8 yaşına geldiğinde de Doğu Türkistan’ın bağımsızlığını ilan edişine tanık olmuştur. Annesine refakat ettiği hac yolculuğundan ülkesine dönerken yeni kurulan cumhuriyetin Çinlilerce yıkıldığını öğrenince geri dönememiş ve artık bir daha dönemeyeceği ülkesinden ayrılık öyküsü başlamıştır. 1934 yılında, annesiyle birlikte önce Hindistan’a, ardından Afganistan’a gitmiştir. Afganistan’dayken okula başlamış ve genç yaşta İngilizce ve Farsça dillerini öğrenmiştir. Hayatının dönüm noktası ise, o sırada kendisi de Afganistan’a iltica etmiş olan, Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti’nin kurucularından Mehmet Emin Buğra’nın girişimleri ve Türkiye’nin Kabil Büyükelçisi Memduh Şevket Esendal’ın büyük katkılarıyla Türkiye’deki askeri okullara kayıt yaptırılması olmuştur.  1937 yılında askeri öğrenci olarak

UNUTULAN UYGURLAR

Zamanın ve olayların çok hızlı aktığı, geliştiği bir dönemden geçiyoruz. Gündelik uğraşılarımız arasında, pek farkına varamasak da dünya yeniden kuruluyor. Dünyanın dört bir yanında yeni doğumların, yükselişlerin ve düşüşlerin sancıları yaşanıyor. Artık ABD'nin küresel hâkimiyetini sürdürmekte zorlanmaya başladığı açıkça ortaya çıkmıştır. ABD'ye alternatif görülen devletlerin en başta geleninin ise Çin Halk Cumhuriyeti olduğu görülmektedir. Burada Çin'in dünyanın bugün içinde bulunduğu kaotik ortamdan iki türlü yararlandığı dikkat çekmektedir. Birinci olarak Çin, kendisini ABD'nin saldırgan tutumuna karşı bir şemsiye gibi takdim etmekte, hamilik rolü oynayarak nüfuzunu arttırmaya çalışmaktadır. Bunda da önemli bir merhale kat etmiştir. Nitekim Şanghay İşbirliği Teşkilatı'nın nüfuz sahasını neredeyse tüm Asya'ya ve Rusya vasıtasıyla AB sınırlarına kadar genişletmesi bunu açıkça göstermektedir. Çin Afrika'da da faaldir ve sessiz bir şekilde önemli etki alan