Ana içeriğe atla

ÖZGEÇMİŞ


1964 yılında Yarkent’te doğdu. İlköğretim ve liseyi Kayseri’de dereceyle bitirdi. 1986 yılında Marmara Üniversitesi Basın-Yayın Yüksek Okulu Radyo-Televizyon Bölümünden birincilikle mezun oldu. İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi (SBF) Ana Bilim Dalında yüksek lisansını tamamladı (1997). Türkiye’deki basın - siyaset ilişkisini konu alan tezi, daha sonra, “Bir Partinin Kapanmasında Basının Rolü: Serbest Cumhuriyet Fırkası” adı ile kitap olarak basıldı. Kitap, birçok üniversitede yardımcı ders kitabı olarak tavsiye edildi. İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler (SBF) Ana Bilim Dalında “Uluslararası İlişkilerde Kamuoyu Yaratma: Türkiye-Azerbaycan İlişkileri Örneği” adlı tezi ile doktor unvanı kazandı (2010). 2013 yılında Uygulamalı İletişim alanında doçent oldu.
1982-1985 yılları arası Doğu Türkistan'ın Sesi Dergisi'nde muhabir ve yazar, 1985-1986 yılları arasında ise Yeşilçam’da yönetmen yardımcısı olarak çalıştı. 1987 yılında Prodüktörlük sınavlarını kazanarak TRT’de göreve başladı. Pek çok kültür-sanat ve kuşak programların yanı sıra dramalar ve çok sayıda belgeselin yapım ve yönetmenliğini üstlendi. 
Hazırladığı belgesellerin birçoğunun metinlerini kaleme aldı. Avrupa Yayın Birliği (EBU) başta olmak üzere çeşitli yurt dışı toplantılarda TRT’yi temsil etti. Temmuz 2004- Kasım 2007 tarihleri arasında TRT Bakü Temsilciliği, 2015-2018 yılları arası TRT İstanbul Bölge Müdürlüğü, 2018-2020 yılları arası TRT Kazakistan Temsilciliği görevlerinde bulundu. Avrasya Üniversiteler Birliği’nin kurucu üyeleri arasında yer aldı. Yurt içi ve yurt dışında sempozyum, panel ve bilimsel toplantılara katıldı, bildiriler sundu.. 
Türkiye Yazarlar Birliği “En İyi Belgesel”, Türk Dünyası Hizmet Vakfı “Türk Dünyası Üstün Hizmet”, Azerbaycan Milli Güvenlik Bakanlığı “Samir Askerhanov”, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti “Yılın Gazetecisi (Belgesel Dalı)” ödüllerinin yanı sıra, çalışmalarından dolayı pek çok kuruluşça ödül, şilt ve plakete layık görüldü. TRT Azerbaycan Temsilciliği görevi sırasında Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinin gelişmesine yaptığı katkılardan dolayı Bakü Asya Üniversitesince “Fahri Doktora” unvanı verildi. 2011-2017 yılları arası Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğretim görevlisi olarak görev yaptı.

İngilizce’nin yanı sıra Uygur, Azerbaycan, Özbek, Kazak ve Kırım Tatar lehçelerini bilmekte ve Osmanlıca ile Kiril alfabelerini okuyabilmektedir. Uluslararası ve ulusal birçok hakemli derginin yanı sıra gazeteler ve diğer dergilerde yayınlanan makaleleri ile 7'si telif olmak üzere 10 kitabı bulunmaktadır. Sürekli Sarı Basın Kartı sahibi olan Abdulhamit Avşar, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Basın Konseyi, Uluslararası Sinema Derneği, Ekonomi Gazetecileri Derneği, Türkiye Spor Yazarları Derneği  gibi çeşitli meslek kuruluşlarının üyesi evli ve üç çocuk babasıdır. 

Eğitimi


Marmara Üniversitesi, Basın Yayın Yüksek Okulu (İletişim Fakültesi), Radyo-Televizyon Bölümü. (1986)

İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Siyaset Bilimi (SBF) Yüksek Lisans. (1998).
İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Uluslararası İlişkiler (SBF) Doktora  (2010).
Doçent (Uygulamalı İletişim) (2013)

YAYINLANMIŞ ESERLERİ


* Bir Partinin Kapanmasında Basının Rolü – Serbest Cumhuriyet Fırkası, Kitabevi Yayınları, 1998, İstanbul, 304 sayfa.
Türkiyənin İstiqlal Muharibəsində Azərbaycan Türkləri: Türkiyə Arxiv Sənədləri və Mətbuatında (1919-1922) (Azerbaycan Türkçesi), AzAtam Yayınları, 2007, Bakü, 48 sayfa.

*Aydınların Gözüyle Azerbaycan, AzAtam Yayınları, 2007, Bakü, 311 sayfa.


*Azerbaycan Yazıları – Bakü’den Görünen Türk Dünyası, Qısmet Neşriyat, 2007, Bakü, 328 sayfa.


*Akif Aşırlı, Nargin: Sarıkamış-Kafkas Esirlerinin Dramı (Türkiye Türkçesine aktaran: Abdulhamit Avşar), Babıali Kültür Yayıncılığı, İstanbul, 2013, 127 sayfa.


*Azərbaycan-Türkiyə Münasibətlərinin İnkişafında Medianın Rolu (Azerbaycan Türkçesi ile), Birleşik Yayıncılık, Ankara, 2013, 135 sayfa.

* Serbest Cumhuriyet Fırkası. Maarif Mektepleri, (Gözden Geçirilmiş 2. Baskı), Ankara, 2018, 253 sayfa.

Kafkas İslam Ordusu-Yitik Neslin Hikâyesi. Mihrabad, İstanbul, 2019, 383 sayfa.

*Ulusların Ruhu: Türkiye-Azerbaycan İlişkilerinde Kamuoyu, Son Çağ, Ankara, 2020, 440 sayfa.

*Alaş’ın Mirasçısı Genç Tulpar Hareketi: Stalin Sonrası Kazak Milli Mücadelesi (Çevirmen). Bengü, Ankara, 2020, 250 sayfa.

*Çin Kampından Nasıl Kurtuldum (Editör). Mihrabad, İstanbul, 2021, 239 sayfa.

*Ulusların Ruhu: Türkiye-Azerbaycan İlişkilerinde Kamuoyu, (2. baskı), Sakarya Üniversitesi Yayınları, Ankara, 2021, 438 sayfa.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Selçukluların Tarih Sahnesine Çıktığı KAYIP ŞEHİR: CEND

Nehrin ötesi anlamına gelen “Maveraünnehr”, Ceyhun Irmağı’nın kuzeyinde uzanan merkezî Asya bölgesini anlatır.   Müslüman Araplar, bu tanımlamayı, Grekler ve Romalıların klasik literatüründe kullanılan “Transoksiyana” sözünün tam karşılığı olarak kullanmışlardır. Bölgenin güney sınırlarını Ceyhun Irmağı (Amuderya) belirlerken, kuzey sınırlarında da Seyhun Irmağı (Sirderya) uzanır. Maveraünnehr, tarihin ilk dönemlerinden itibaren önemli yerleşim yerlerinden biri olmuş, medeniyetlere, cihan imparatorluklarına beşiklik etmiştir. Anadolu’ya, adları, Ceyhan ve Seyhan olarak taşınan bu ırmaklar arasında uzanan uçsuz bucaksız toprakları bir tenakuzlar coğrafyası olarak tanımlamak yanlış olmaz… Buralarda seyahat ederken verimli ovaların hemen ötesinde ufukları kaplayan bozkırlar karşılar insanı… Seyredenlere azamet duygusu veren yüce dağların zirvelerinden ise karlar hiç eksilmez… Aynı zamanda bir imparatorluklar beşiğidir Seyhun ve Ceyhun arası engin topraklar… Renkli ve sonsuzmuş

Çöl Ortasındaki Medeniyet Havzası: TURFAN

Rus kâşif Kuznetsov, “Orta Asya’yı gezen herhangi birine ayrımların dışında aklında ne kaldığını soracak olursanız, size ‘çelişkiler’ diyecektir” der. Gerçekten de anayurdun uçsuz bucaksız coğrafyasında, her yerde ve her şeyde insanda hayranlık uyandıran bir tenakuzla karşılaşmak âdeta tabii bir durumdur. Kadim İpek Yolu’nun en önemli ticaret merkezlerinden biri olan Doğu Türkistan’ın Turfan şehri, bu çelişkilerin en bariz misallerinden biri olarak karşımıza çıkar.   Şehrin kuzeyinde uzanan efsanevȋ Tanrı Dağlarının 5445 metre yüksekliğindeki Bogda Tepesi, yılın her günü buzullar ve karlarla örtülü iken, d ünyanın Lut Gölünden sonraki ikinci çukurunda yerleşen Turfan ise, denizden 154 metre aşağıda kurulmuştur ve sıcaklık yılın pek çok ayı boyunca 40 derecenin üstünde seyreder, yazın ise 50 dereceyi bulur.   Bu sebeple "od vahası", “alev vahası” olarak da adlandırılır. Şehrin etrafını çevreleyen dağların adları da bu tenakuzu gözler önüne serer ve coğrafya hakkınd

Çanakkale’de Savaşan “Dış Türkler”

Birinci Dünya Savaşı’ndan İstiklal Savaşı’na bir çok cephede görev yapmış olan Emekli Kurmay Albay Rahmi Apak, “Yetmişlik Bir Subayın Hatıraları” adlı kitabında, konumuz açısından çok dikkat çekici bir olaya yer vermektedir. Apak,  Birinci Dünya Savaşı sırasında, Malazgirt Ovası civarında Ruslarla yapılan bir çarpışma sonrası ilginç bir olaya tanık olmuştur. Apak’ın anlattığına göre, bu savaşta Rus birliği mağlup olur ve geri çekilir. Birliğin emir subayının odasına giren Türk subayı masanın üzerinde, “ Azeri şivesi ” ile yazılmış bir mektup bulur. Mektupta şu ifadeler yer almaktadır: “Ey Müslüman ve Türk kardeşler, Rus’un kuvveti kırılmıştır. Bilhassa Girmanya cephesinde çok kırgına uğramıştır, fakat Rus’un bir taktikası vardır. Her yerde kuvvetlerini zayıf bırakır, bir yere toplar ve oradan saldırır. Eğer siz de bütün cepheden birden taarruza kalkarsanız onu yenersiniz. İnşallah Kars’ta görüşürüz…” Apak’ın sonradan öğrendiğine göre, bu mektubu bırakan subay, Rus ordusu saflarınd