“Mankurt”
kavramı Cengiz Aytmayov’un ünlü romanı “Gün Uzar Asra Bedel” romanıyla birlikte
Türk edebiyatına girdi. Aytmatov bu eserinde, Juan Juanlar tarafından
kaçırılarak türlü işkencelerle beyinleri yıkanan insanların kendi soylarına
karşı yaptıkları ihanetleri anlatır. Hatta bir oğul, kendini aramaya çıkan
annesini öldürür.
Mankurt’taki
“man” sıfatı, Türkistan Türkçesinde şuursuzlaşmak, bilincini kaybetmek anlamına
kullanılır ve fiil olarak da kullanılır. Aslında bu sıfatın tanımladığı bir kavram
Türkiye Türkçesinde de bulunmaktadır: “Mankafa”. Hepsinde, olması gerekenden
farklı davranma, özüne aykırı tutum takınma anlamı vardır.
Bu
konuya niçin mi eğilmek ihtiyacı duydum? Bugün @UygurHareketi’nin paylaştığı, CNN
International’de yer alan bir araştırma haber* beni
bu konuda yazmaya sevk etti.
Haberde,
Çin’in Tianjin kentinde bulunan bir okuldan söz ediliyordu. Okulda, “Xinjiang Sınıfı”
adında bir bölüm açılmış. Bu bölümde, Doğu Türkistan’ın çeşitli bölgelerinden
seçilen öğrencilere eğitim veriliyormuş. Amaç, farklı alanlarda eğitimin yanı
sıra “Çin birliğine inanan” eğitmenler yetiştirmekmiş. Haberde yer aldığını
göre son on yıllarda on binlerce başarılı Uygur öğrenci, Çin’deki bu tür
okullara yerleştirilerek bir tür beyin yıkama faaliyetlerine tabi tutulmuş.
Bu,
Çin’in Doğu Türkistan Türklerini dünyanın gözünden saklayarak asimile etme
metotlarından biri kuşkusuz. Doğu Türkistan’ı Çinlileştirmeye büyük hız veren
ve amaçla çok yönlü politikalar hayata geçiren Çin, bu uygulamasıyla da kendi
yetiştirdikleri ve mankurtlaştırdıkları insanlar yoluyla Uygurların
mantalitelerini değiştirme niyeti taşımaktadır.
Burada
asıl soru ise şu elbette: Yıllar öncesinden başlatıldığı ve on binlerce kişinin
bu tür bir ideolojik süzgeçten geçirilerek, Uygur Türklerini eğitmek! üzere
Doğu Türkistan gönderilmeleri bekledikleri sonucu vermiş midir?
Buna bizim vereceğimiz cevap
bellidir. Uygurlar mankurt olmaz!
Ancak,
araştırma yazısını kaleme alan CNN muhabirinin görüştüğü uzmanlar ve ulaştığı sonuç
da bu cevabımızı doğrulamaktadır. Çin, tüm çabalarına karşın bu politikasında
henüz istediğini elde edememiştir. Yıllar yılı, çeşitli yöntem ve baskılarla
zihinleri yıkanmak istenen Uygurlar, Çin’in bu politikasına boyun eğmemişler ve
onların amaçlarına araç olmamışlardır.
İşte
bu tablo, Doğu Türkistan Türklerinin sahip oldukları inanç ve kültürün, tarih
ve toprağa bağlılığın gücünü ortaya koymaktadır. Çin, ne yaparsa yapsın, Doğu
Türkistanlılar asla teslim olmayacaktır. Mankurtlaşmayacaktır.